Dudak şekillendirme ve dolgunlaştırma... Aynı şey mi?
Dudak şekillendirme ve kalınlaştırma, bence tamamen farklı uygulamalardır.
Dudak şekillendirme derken, dudakları çok ince olmayan ama daha belirgin olmasını isteyen hastalara yaptığım hazır dolgu uygulamalarını kastediyorum. Bu hastalarda dudaklara, hazır hyaluronik asit içeren dolgu maddeleri ile şekillendirme yapılır. Bu dolgular jel kıvamındadır, çok kolay enjekte edilirler; bu yüzden dudaklara son derece kontrollü bir şekilde şekil verilebilir. Dudak şekillendirmede dolgu maddesi, hemen derinin dermis tabakasına yada dermisin hemen altına enjekte edilir.. Bu uygulama, klinik şartlarında, lokal anestezi ile yapılır ve 10 dakika kadar bir vakit alır..
Dudak dolgunlaştırma ile de, çok ince dudaklara sahip hastalarıma, dudakları kalınlaştırmak için uyguladığım yağ enjeksiyonunu kastediyorum. Bu uygulamada enjekte edilecek yağ dokusu, hastanın göbek bölgesinden alınır, süzülür (sıvı kısmı atılır) ve kalan kuru, patates püresine benzeyen katı kısmı, dudak kalınlaştırma için kullanılır. Bu vakalarda yağ doku, hazır dolgular gibi dermis altına değil, çok daha derinde bulunan kas doku içine enjekte edilmelidir. Enjeksiyon, hazır dolgulardaki gibi kolay değildir; yağ dokusu, jel kıvamındaki hazır dolgulardan daha kıvamlıdır ve daha kontrolsüz enjekte edilebilir. Bu yüzden yağ enjeksiyonu ile dudağa şekil vermekten çok, dudak kalınlaştırmaya yarar.. Ayrıca canlı doku nakli (göbekten alınan yağın dudağa enjeksiyonu) söz konusu olduğundan, yağ enjeksiyonu ameliyathanede narkozla yapılır. Gerçek anlamda bir ameliyattır..
Daha ayrıntılı anlatmam gerekirse:
KULLANIMA HAZIR DOLGU MADDELERİ İLE DUDAK ŞEKİLLENDİRME VE DOLGUNLAŞTIRMA:
Bu amaçla hazır dolgu olarak hyaluronik asitli dolgu maddelerini kullanıyorum..
Bu dolguların dudak bölgesi için özel hazırlanmış formları vardır. Dudakta özellikle bu dolgular kullanılırsa daha iyi sonuç alınır.
Bu dolgular oldukça akışkandır. Enjekte ederken dudağı şekillendirmeye olanak tanır.
Enjeksiyondan sonraki bir kaç saat dudaklarınıza bir makyaj ürünü -ruj, krem- sürmemelisiniz.
Ben, hastalarıma, uygulamanın ertesi günü dilerlerse masaj yaparak dolguyu dudağın içinde yayabileceklerini söylüyorum..
Hemen enjeksiyon yapıldığı gün kesinlikle masaj yapmamalısınız. İğneye bağlı şişlikler olacağından sizi yanıltır. Enjeksiyonun yapıldığı akşam yatarken başınızın arkasına büyükçe bir yastık koyun, hafif oturur gibi yatın. Başınız yüksekte olacağından, ertesi sabaha uygulamaya bağlı şişlik kalmayacaktır. Ertesi gün eğer dudağınızda bir asimetri görürseniz masaj yaparak bu asimetriyi düzeltebilirsiniz.
Dudağa özel üretilen dolgular genelde 1 cc. hacimdedir ve bu miktarda dolgu genellikle hem alt hem de üst dudağa yeter. Yine de bazı hastalar sadece kontür kısımlarına az miktarda dolgu isteyebiliyor. Bu hastalar için de bir iki 0.5 cc.lik dolgu üretilmiş. Örneğin Juvederm smile, 0.5 cc. hacimde üretiliyor..
YAĞ ENJEKSİYONU İLE DUDAK KALINLAŞTIRMA:
Bu seçeneği sadece çok ince dudaklı hastalarda uyguluyorum.
Dudaklara yağ enjeksiyonu, dolgu enjeksiyonu gibi ayaktan yapılan bir uygulama değildir; gerçek anlamda bir ameliyattır.
Aslında hastalar sadece tek başına dudaklara yağ enjeksiyonu yaptırmak için ameliyat olmuyor. Genellikle başka bir ameliyat olacaksa (meme büyütme, yüz germe) hazır narkoz almışken dudaklara da yağ enjeksiyonu yapıyoruz. Tabii, dediğim gibi hastanın dudakları çok ince ise..
Yağ enjeksiyonunun doğası gereği enjekte edilen yağın bir kısmı eriyecektir. Bu yüzden istenen sonucun alınması için 2-3 kez tekrarlanması gerekebilir (her bir yağ enjeksiyonunun ayrı masrafı olacağını hatırlatayım). Maalesef dudak çok hareketli bir yerdir. Bu yüzden enjekte edilen yağın bir kısmı mutlaka eriyecektir. Tecrübelerime göre enjekte edilen yağın erimesini en çok etkileyen etken o bölgenin hareketli olup olmamasıdır. Bu yüzden çene köşesi, alın gibi bölgelere yapılan yağ enjeksiyonlarında kayıp minimal olurken dudak gibi hareketli bölgelerde kayıplar fazla olmaktadır. Bu yüzden 2-3 sefer yağ enjeksiyonu yapılması gerekebilir. Dudakları hareketsiz tutamayız sonuçta; hasta konuşmasa bile yemek yiyecektir.
Bu gibi dezavantajları sebebi ile yağ enjeksiyonunu sadece dudakları aşırı ince hastalara yapıyorum sadece. Zaten bu hastalarda genellikle 1 cc.den fazla dolgu maddesine ihtiyaç oluyor. Bu yüzden genellikle yağ enjeksiyonu 2-4 cc. hacimlerde yapılıyor.
AĞRISIZ, ACISIZ, DUDAK DOLGUSUNU NASIL YAPIYORUM?
Dudak dolgusu sistematik bir şekilde yapılmalı. Bu konuda 2005 yılında gittiğim Fransa-Paris'deki dolgu-botox kursunda öğrendiklerimin üzerine yıllar içinde çok şey ekledim. Kendime göre sistematik bir uygulama biçimi geliştirdim.. Burada kısaca -malesef meslek sırlarımı hariç tutarak- uygulamadan bahsedeceğim..
Hastalarıma mutlaka 2 aşamalı lokal anestezi uyguluyorum. Lokal anestezi çok önemli, çünkü bu uygulama sırasında hasta ne kadar rahat olursa, ben de enjeksiyonu o kadar rahat yapıyorum. Dudağa dolgu enjeksiyonu yapmak, bir ressamın fırçayı tuvale vuruşu gibidir. Ne kadar rahat, ne kadar konforlu yapılırsa o kadar güzel olur. Uygulama sırasında kesinlikle hastanın canı yanmamalıdır. Bu yüzden uygulama öncesi lokal anesteziye çok önem veriyorum. Lokal anestezi sırasında bile hasta yapılan iğnenin acısını hissetmeyecektir. Uygulama tam anlamıyla acısız yapılıyor..
Lokal anestezi sırasında uyguladığım 2 aşamalı anestezi yanında hastalarımın acı hissetmemelerinin bir sebebi de aldığım 'bilinçli hipnoz' eğitimi. Anestezi için iğne yaparken hastaya 'bilinçli hipnoz' uyguluyorum. Bu telkinin de, hastaların ağrı duymamasına etkisi vardır..
Anestezinin iyice etkisini göstermesi için bir kaç dakika bekliyorum.. Hastanın dudakları iyice uyuştuğunda konuşmakta zorlanacaktır.
İlk yapılan enjeksiyon dudak konturlarının belirginleştirilmesidir. Enjekte ettiğim miktarı kontrol ederek üst dudak ve peşinden alt dudak konturlarına dolgu enjeksiyonu yapıyorum. Konturlara dolgu enjekte ederken dudağın kenarlarının şekillerine dikkat ediyorum. Filtrum'a ve filtrumun altındaki V bölgesine dikkat ediyorum.
Konturlar bitince, dudakların görünümü zaten oldukça değişiyor. Hastayı ayağa kaldırıp aynada durumu gösteriyorum..
Daha sonra dudakların kırmızı kısımlarına dolgu enjeksiyonu yapıyorum.
Mutlaka dolgunun bir kısmını enjektörde bırakıyorum. Hastayı ayağa kaldırıp aynada dudaklarını gösteriyorum. Eğer hasta, özellikle bir bölgeye, biraz daha dolgu yapılmasını isterse, enjektörde kalan dolguyu oraya kullanıyorum. Eğer hastanın böyle özel bir isteği olmazsa kalan dolguyu, dudağın kırmızı kısımlarına dağıtacak şeklide enjekte ediyorum..
Enjeksiyon sırasında sürekli enjektörde ne kadar dolgu kaldığını takip ediyorum. Dolguyu üst ve alt dudaklara, dudakların sağına, soluna aynı oranda dağıtmak için bu şarttır.
Uygulamadan sonra dudaklara kısa bir süre buz uyguluyoruz..
Dudaklar uyuştuğu için hastalar giderken rahat konuşamaz ve genelde şöyle konuşarak giderler: 'ook tekekkül edelim dottor beey..' Dudakların bu uyuşukluğu bir saat içinde geçer..
Hasta o gün dudaklarına dokunmamalı, masaj yapmamalı ve gece başı hafifçe yukarıda, hafif oturur gibi yatmalıdır.
Bir gün sonra iğnenin şişlikleri geçeceğinden artık dudağı daha iyi değerlendirebiliriz. Eğer bir asimetri varsa artık masaj yaparak bu düzeltilebilir. Bu dolgular jöle kıvamındadır ve masajla dağıtılabilir. Ama masajı uygulama günü yapmayın; iğnenin yolaçtığı şişlikler sizi yanıltabilir.
Hyaluronik asitler vücutta eriyen maddelerdir ve eninde sonunda tamamen erirler. Bu yüzden bu dolgu enjeksiyonlarını geçici bir makyaj gibi düşünün. Benim inancıma göre günümüzde dudak dolgunlaştırma/şekillendirme için en sağlıklı yol bu dolguların kullanılmasıdır. Daha uzun etkili ve hatta kalıcı dolgular vardır ama bu ürünler sıklıkla komplikasyona yolaçar. Bu yüzden lütfen dudak kalınlaştırma için ucuz, kalıcı, sağlıklı, etkili bir yol aramayın; öyle bir şey yok çünkü.. Şu an en sağlıklı yol hyaluronik asitli geçici dolgulardır.
Bazen hastalar beni arayıp şöyle diyor: "Doktor bey, sürekli dolgu yaptırmak istemiyorum. Kalıcı bir uygulama istiyorum.." Ben de diyorum ki: "Hanfendi bence belanızı arıyorsunuz. Dudak için kalıcı dolgular var ama bunların sorun çıkarma ihtimali fazladır. Bir sorun yaşarsanız -enfeksiyon, nodül oluşumu, aşırı enflamasyon, allerjik reaksiyon vs- bu dolguları çıkartamayız, çünkü doku içine dağılıyor bu dolgular.."